3 Adımda ‘Sözel Zeka’ Geliştirme Yöntemleri
|3 Adımda ‘Sözel Zeka’ Geliştirme Yöntemleri
Arkadaşlar Mehtap KAYAOĞLU’nun yazısını sizlerle paylaşıyorum.
Kendimizi doğru ifade edebilmek aklımızdakini dilimize yansıtabilmenin en etkili yolu çocuk yaşlardan itibaren sözel zekayı geliştirmekten geçer. Peki sözel zeka nasıl gelişir?
Başımıza ne geliyorsa dilimizden geliyor. Ya çok konuşuyor boş söylüyoruz; ya ne diyeceğimizi bilemiyoruz; ya bildiğimizi aktaramıyoruz; ya aklımızdakini dilimize yansıtamıyoruz; ya…vs. liste uzayıp gidebilir.
Tüm bunların çocukluktan beri kazanmamız gereken; fakat şartlar doğru oluşturulmadığı için eksikliğini yetişkin hayatımızda hissettiğimiz, aile içi eğitimimizde yapılan hatalara bağlı olduğunu biliyorsak ne yaparız? İlk iş çocuklarımızı doğru yetiştirmeye çalışırız değil mi? Büyüdüklerinde bizim yaşadığımız sorunları yaşamasınlar, kendilerini doğru şekilde ifade edebilsinler, kaşım diyecekleri yerde gözüm diyerek yaşamsal teknik arızalara düşmesinler diye! Zaten anne/baba olmak da bunu gerektirir.
“Hepimize aferin, doğru yoldayız.” diye düşündükten hemen sonra başlayalım mı çocukta sözel zeka oluşturmanın pratik yöntemlerine;
1. Davranışlarınızı seslendirin! Bebek daha anne karnındayken onunla konuşmaya başlayın. Çocukla konuşmak demek, onunla dertleşmek demek değildir, sakın ikisini birbirine karıştırmayın. Çocukla konuşmak, çevrede olan bitenler hakkında bilgi vermek çok önemlidir. Metaforik olarak söylemem gerekirse, davranışlarınızı seslendirin. Birçok anne, çocuğuyla ne konuşacağını bilemiyor. Davranışları seslendirmek çok pratik bir yöntem bence.“Tatlı bebeğim benim. Bak anne yatağından kalktı, elini yüzünü yıkadı. Şimdi mutfağa doğru gidiyoruzzz. Biricik babana kahvaltı hazırlayacağız birlikte. Hııhh.. şöyyyle çayımızı ocağa koyalım. Cici kocacığım yanımıza gelinceye kadar masamızı hazırlayalım. Bakalım dolapta neler varmış? Peynirimiz bitmiş… amannn olsunnn… Acaba babanın canı ne ister? Ne dersin, hımm peki yumurta haşlayalım…” gibi. (Bu arada beylere sabah kahvaltısı hazırlattırıyorum, lütfen dikkatten kaçmasın. Ailedeki denge için çookk önemli bayanlar.)
Aynı yöntemi, dünyaya gözlerini açmış bebekleriniz için de uygulayacaksınız. Odanın içinde yürürken, iş yaparken, bir kenarda sessiz sessiz kuzu gibi yatan yeni doğmuş bebeğinize de aynı işlem… etrafta yürümeye başlayan bebeğinize de aynı işlem… 4 yaşına gelmiş çocuğunuza da… sizler sesli davranışlar sergilediğinizde, çocuğunuzun kelime hazinesi gelişir, ifade yeteneği artar. Dinleme becerisi kazanır. Onunla karşılıklı konuşmaya başladığınızda benzer davranışları yapacağı için dinleme becerisinin yanında konuşma becerisi de gelişir.
Dikkat ederseniz “sesli davranışlar” uygulaması yakın hissetmenize, kelime dağarcığı geliştirmesine, dinleme ve konuşma becerisi kazanmasına, görsel malzemeyi kelimelere dökme yeteneği geliştirmesine, görülenle konuşulan arasında bağlantı kurabilmesine, ilişkilendirme yeteneği geliştirmesine,… yardımcı olur.
2. Resimli kitaplar ve çevrede gördükleri hakkında yorumlar yaptırın. Elinize aldığınız resimli kitaplardan hikayeler oluşturmasını sağlayın. “Aa bak resimde neler varmış… hadi bana resimde neler olduğunu anlat… aferin… sence ne yapıyorlardır? Hımm güzelll… peki sence başka ne olmuştur burda..?” gibi açıcı sorularla cevabını çeşitlendirmesini sağlayın. Tek cevaplardan ziyade aynı resme değişik açılardan bakabileceği farklı yorumlar yaptırmaya çalışın. Böylece çoktan seçmeli düşünmeyi, aynı görüntünün birbirinden farklı çeşit çeşit duruma işaret etmiş olabileceğini farkeder. Dolayısıyla hayal gücü gelişir. Söylenen bir sözü yeniden gözden geçirir. Kendi cümlelerini ve kendi hayalini bile yeniden yorumlar. Yani aynı görüntüyü yeniden yapılandırır. Bir duruma, değişik açılardan bakabilmeyi ve değişik şekillerde ifade edebilmeyi öğrenir.
3. Yarım hikaye tekniği deneyin. Yani hikaye kitabı okurken, masalın başını okuduktan sonra “Şimdi sence ne olmuştur?” diye sorun. Onun cevabını dinledikten sonra siz de bir tahmin yapın. Ve “Hadi devam edelimmm… bakalım hangimizin dediği çıkacak…” diye kitabı okumaya devam edin. İkinizden birinin söylediği tutarsa mıncıklama eğlenme davranışlarıyla ortamı eğlenceli hale getirin. İkinizin tahmini de tutmazsa “Hii tühhh gördün müüü ikimiz de bilemedik… ayyy çok komikkk….” benzeri tatlı bir tarzla okumaya devam edin.
Başka bir hikayede de öykünün sonunu okuyup, başını tahmin ettirmeye çalışın. Böylece sonunu duyduğu bir duruma başlangıç üretmek ve bu üretileni sizinle paylaşmak zorunda kalacak. Böylece baştan sona ve sondan başa tamamlama yeteneği gelişecek.
Konuyla ilgili sorular sormuş olduğunuz için olayı takip etme yeteneği kazanacak. Her soruya cevap verdiği için, sosyal iletişimin ana kuralı olan “ortama dahil olma ve ortamla ilgili sürece katılabilme” yeteneği de gelişecek. Anlatılanlarla, resimli kitapların resimleri arasında bağlantı kurarak, hem sonucu tahmin etme konusunda egzersiz yapmış olacak hem de parçadan bütüne gitmeyi öğrenecek.
Günlük hayatta kendisini ifade edemeyen, konuşmaktan çekinen kişiler, genellikle olayları doğru algılayamadıklarını, doğru yorumlayamadıklarını düşünerek çekimser davranırlar. Oysa vakıa hakkında çeşitli açılardan fikir üretebilen kimseler daha girişken, daha konuşkan davranırlar. Bizler çocuklarımıza bu anlamda yardımcı olursak, büyüdüklerinde bahsedilen türden zorluklar yaşamayacaklardır.
Onların mutluluğu hepimizin mutluluğu…,