Radikal Hızlandırma Açısından Türkiye’nin Durumu
|Radikal Hızlandırma Açısından Türkiye’nin Durumu
Arkadaşlar Hasan Said TORTOP ‘un makalesinin ikinci bölümünü sizlerle paylaşıyorum.
Ülkelerin Radikal Hızlandırma Uygulamalarına Bakışı
Daha öncede belirtildiği üzere radikal hızlandırma uygulamaları ilk defa Amerika Birleşik Devletleri’nde başlamıştır. Bu çalışmaların başarı ile sonuçlanmasıyla birlikte radikal hızlandırma uygulamalarının son 20 senede dünyada yayılmaya başladığı görülmektedir. Ülkelerin radikal hızlandırmaya bakışlarına genel perspektiften bakılarak ele alınacaktır. Avustralya’da hızlandırmaya geçiş oldukça yakın zamanda olduğu görülmektedir. Avustralya ihtiyatlı bir geçiş yapmıştır. Hızlandırma programına alınan öğrencilerin okulları ve aileleri tarafından dikkatlice takibinin yapılmasına önem verilmektedir. Hızlandırma programına alınan bireylerde akademik ve sosyal anlamda önemli memnuniyetlerin olduğu ile ilgili raporlar bulunmaktadır (Gross, 2003). Çin’de birçok üniversitede üstün yetenekli bireyler için hızlandırma programlarına izin verilmektedir. Liselerde de üstün yetenekli bireyler için hızlandırma ve zenginleştirme programları yapılmaktadır. Böylelikle üstün öğrencilerin üniversitelere erken kayıt yapmaları sağlanmaktadır. Böylece üstün yetenekli bireylerin çok genç yaşta akademisyen olma yolları açılmaktadır. Çin’in üstün yetenekli bireyleri destekleyici programları oldukça iyi düzeydedir. Hızlandırma programı oldukça faydalı görülmektedir. (Liu & Barnhart, 1996; Sisk, 1992). Polonya’da üstün yetenekli bireylerin üniversitelere erken girişleri sağlanmaktadır. 14 yaşında üniversiteye girmelerine izin verilmektedir. Radikal hızlandırmayla ilgili birçok araştırma ve değerlendirmeler yapılmaktadır. Bu noktada üstün yetenekli bireyler bu programları teşvik edilmektedir (Nowicka, 1995). A.B.D.’nde birçok üniversite erken giriş programları düzenlemektedir. Ayrıca A.B.D. ‘de çoğu üniversitede üstün yetenekli bireyleri bilişsel ve duyuşsal gereksinimlerini karşılamak için şeref-onur programları (honors program community) bulunmaktadır (Noble et al., 1999; Rotigel & Lupkowski-Shoplik, 1999). Ülkelerin radikal hızlandırma uygulamaları ile ilgili durumu Gross & van Vliet (2012) tarafından başka bir parametre ile de değerlendirilmiştir. Buna göre ülkelerin olağanüstü üstün yetenekli bireyler için uyguladıkları radikal hızlandırma programları hakkında yapılan araştırma sayıları incelenmiştir. Radikal hızlandırma ile ilgili yapılan araştırma sayısı şu şekildedir; Avustralya (10 adet), Avusturya (1 adet), İngiltere (1 adet), Kanada (1 adet), Çin (6 adet), Polonya (1 adet), Rusya (1 adet), Tayvan-Çin (2 adet), A.B.D. (44 adet) (Bkz. Şekil 3).
Başarılı Radikal Hızlandırmaya Etki Eden Faktörler
Radikal hızlandırma programlarında başarılı sonuçlar elde edilmesi için bu alanda çalışma yapan araştırmalar tarafından bir- çok öneride bulunulmaktadır. Bu önerilerin odağında elbette üstün yetenekli bireyin kendisi bulunmaktadır. Bunun dışında öğrencilerin başarılı olabilmesi için aile desteğinin çok önemli olduğu vurgusu yapılmaktadır (Holmes et al., 1984). Bir diğer önemli nokta ise üstün yetenekli bireylerin akranları arasındaki ilişkilerinin, sıcak arkadaşlık atmosferinin sağlanmasıdır (Gross, 2003). Radikal hızlandırma programına alınacak üstün yetenekli öğrencilerin en az 160 IQ zeka seviyesinde olması önerilmektedir. Bu zeka düzeyinin altındaki üstün yetenekli bireyleri hızlandırma programında bazı sorunlarla karşılaştıkları belirlenmiştir. Genel olarak üstün yetenekli bireylerin çoğunun hızlandırma programında akranları ile yakın arkadaşlıkların oluşmasında ve devamlılığının sağlanmasında bir takım zorluklarla karşılaştığı ile ilgili araştırma bulgularına rastlanmaktadır. Bu durumun sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için aile ve okulların birlikte üstün yetenekli bireye gereken desteği vermesi gerekir. Ayrıca üstün yetenekli bireyin akranları ile olan ilişkilerinin düzenlenmesinde de danışmanlık yapılmalıdır. Bu bireylerin sadece akademik başarıları değil, aynı zamanda sosyo-duyuşsal özelliklerinin gelişimleri de dikkate alınmalıdır. Üstün yetenekli öğrenciler için önerilen bazı programlar (evokul, sınıf atlatma, tüm liseyi atlatma, içerik hızlandırma) gibi, radikal hızlandırma programının da başarılı olabilmesi için belirtilen faktörlere dikkat edilmesi önemlidir (Stanley, 1991; Gross, 2003). Üniversiteye erken girişlerde ailelerin destekleri, programın başarısı için önemli etkileyici bir faktördür. Üniversiteye erken kayıt süreçleri ile ilgili aileler açık ve tam bilgi sahibi olurlarsa üstün yetenekli öğrencilere teşvik edici desteklerini gösterebilirler. Aileler bu bireylerin özerkliklerini kazanma gereksi-hızlandırma ile yeni bir eğitim planı içerisine girmiş olur. Radikal hızlandırma ile elde edeceği faydalar, lisede yapabileceklerinden daha önemli hale gelecektir. “Aile desteği”; ailenin radikal hızlandırma ile ilgili bilgi sahibi olması, bu süreçte destekleyici ve teşvik edici rolü önemlidir. “Eğitimci desteği”; üstün yeteneklilerin gereksinimlerini bilen en az bir eğitimciye gerek vardır. Uzun dönemdeki kritik planları yapmada, mentör olarak uygun müdahaleyi belirlemede, bununla ilgili gerekli bilgiyi sağ- lamada, öğrenciye, ailesine ve öğretmenlerine destek olmada önemli rolü bulunmaktadır. “Bireyselleştirilmiş hızlandırma planı”; hızlandırmanın birçok seçeneği bulunmaktadır. Bunların öğrencinin bilişsel ve duyuşsal gereksinimlerine uygun olanın belirlenmesi, zamanlamasının ayarlanması oldukça önemlidir. “Öğretim ve öğrenimde esnek bir yaklaşım”; eğitim planı bireysel gereksinim tabanlı olmalıdır. Yeniden düzenlenebilir ve değiştirilebilir olmalıdır. “Öğrencinin duyuşsal gereksinimlerini destekleyici programlama”; öğrencinin duyuşsal ihtiyaçlarına da hitap edecek programlama yapılmalıdır. Akranları ile entelektüel yeteneklerini paylaşarak etkileşimde bulunmaya ihtiyaçları vardır. Bu açıdan “Onur Programları” önemlidir. “İlerideki çalışmalar için yetenek geliştirici fırsatlar”; ileride kendisine gerekli olacak yeteneklerin geliştirilmesi için fırsatlar sunulmalıdır. Bu olanak ve fırsatların birçok türü bulunabilir (Gross & van Vliet, 2012). Türkiye’de üstün yeteneklilerin eğitimi ile ilgili çok önemli çalışmaları bulunan Sak (2010) ise hızlandırma stratejilerinin bir ihtiyaca çözüm olarak düşünülmesi gerektiğini, her üstün yetenekli öğrencinin hızlandırmaya hazır olmayabileceğini ya da bazıların çok hazır olabileceğini, öğrencinin bireysel özelliklerinin (zihinsel, akademik, duyuşsal vs.) dikkate alınarak hızlandırma yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.
Radikal Hızlandırma Açısından Türkiye’nin Durumu
Türkiye’de üstün yetenekli öğrencilerinin eğitimi ile ilgili yasal düzenlemeler incelendiğinde şunlar görülmektedir. İlköğretim Kurumlar Yönetmeliği’nde üstün yetenekli öğrencilerin eğitimi ile ilgili olan maddeler şunlardır; “Özel eğitim gerektiren ve korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek için özel önlemler alınır.” (Madde 6, f bendi), “Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin akranları ile birlikte kaynaştırma uygulamaları yoluyla eğitimlerini sürdürmeleri esastır. Bu öğrenciler eğitimlerini akranları ile birlikte aynı sınıfta sürdürebilecekleri gibi okulların bünyesinde açılacak özel eğitim sınıflarında da sürdürebilirler” (Madde 6, n bendi). Görüldüğü üzere üstün yetenekli bireylerin kendi akranları ile eğitilmesi yönünde Milli Eğitim Bakanlığı’nın (M.E.B.) bir eğilimi bulunmaktadır. Ancak, yine İlköğretim Kurumlar Yönetmeliği Madde 49’da hızlandırma uygulamalarından biri olan sınıf atlatma ile ilgili olarak; “İlköğretimde 1-5 inci sınıflara devam eden öğrencilerden beden ve zihince gelişmiş olup bilgi ve beceri bakımından sınıf düzeyinin üstünde olanlar, sınıf/şube rehber öğretmeni ve varsa okul rehber öğretmeninin önerisi ile velinin görüşü alınarak öğretim yılının ilk ayı içinde sınıf atlatma sınavına alınırlar. Başarılı olanlar bir üst sınıfa yükseltilirler” denmektedir. Yalnız sınıf atlatmada, “Sınıf atlatma sınavına değişik sınıflarda olmak üzere birden fazla da girilebilir. Ancak sınıf atlatma bir kez yapı- lır.” şeklinde kısıtlamaya gidilmiştir. Görüldüğü üzere Türkiye’de radikal hızlandırma (üç ya da daha fazla yıl akranlarından ileride olma) ile ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nin Özel Eğitimin Temel İlkeleri başlığında, “Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin, eğitim performansları dikkate alınarak, amaç, içerik ve öğretim süreç- lerinde ve değerlendirmede uyarlamalar yapılarak, akranları ile birlikte eğitilmelerine öncelik verilir” (Madde 6, ç bendi) denmektedir. Buna göre özel eğitime gereksinimi olan bireylerin akranları ile birlikte eğitimine önem verilmektedir. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nin Yükseköğretimde Özel Eğitim Hizmetleri başlığında “Ortaöğretimlerini tamamlayan özel eğitime ihtiyacı olan bireyler; Rehberlik Araştırma Merkezleri, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri yürütme komisyonu veya rehberlik ve psikolojik danışma servisi tarafından yüksek öğretime yönlendirilirler“ ve “Yüksek öğretime giriş sınavlarında ve değerlendirmede bu bireylerin yetersizlik türü ve özelliklerine uygun düzenlemeler yapılması konularında ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapılır” (Madde32) denmektedir. Görüldüğü üzere sadece bireysel yetersizlikleri olan bireyler üzerinde durulmakta, üstün yetenekli bireylerin radikal hızlandırmada olduğu şekliyle üniversiteye erken girişleriyle ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nin Üstün Yetenekli Bireylerin Eğitimi Amacıyla Açılan Kurumlar başlıklı bölümünde; “Okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretim çağındaki üstün yetenekli öğrencilerin bireysel yeteneklerinin farkında olmalarını ve kapasitelerini geliştirerek en üst düzeyde kullanmalarını sağlamak amacıyla Bakanlıkça gündüzlü özel eğitim kurumları açılır.” denmektedir. Aynı maddede “Kurumdaki eğitim-öğretim etkinlikleri, öğrencilerin devam ettikleri örgün eğitim kurumlarındaki programlara destek olacak şekilde planlanır ve yürütülür.“ ve “Öğrencilerin özel yetenek alanlarıyla ilgili örgün eğitim kurumlarında izledikleri program ile kurumdaki yapacakları çalışmalar arasında paralellik sağlanır.” (Madde 43, 2/c, ç). Görüldüğü üzere üstün yetenekli öğrenciler için açılan kurumların sadece destek eğitimi vermesi, örgün eğitim kurumlarındaki izlenilen programa paralellik içerisinde olması esas alınmaktadır. Bu açıdan bakıldığında üstün yetenekli bireyler için hızlandırma programlarının ya da radikal hızlandırmanın olmadığı görülmektedir. Üstün yetenekli öğrencilerin eğitimi için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açılan merkezler Bilim ve Sanat Merkezleri’dir. Bu merkezlerin çalışmalarını düzenleyen Bilim ve Sanat Merkezi Yönergesi’nde, “Bilim ve Sanat Merkezi, okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim çağındaki üstün yetenekli çocuk/öğrencilerin bireysel yeteneklerinin farkında olmalarını ve kapasitelerini geliştirerek en üst düzeyde kullanmalarını sağlamak amacıyla açılmış olan bağımsız özel eğitim kurumudur” (Madde 21) şeklinde tanımlamaları yapılmıştır. Bilim ve Sanat Merkezi Yönergesi’nde “c) Eğitim-öğretim etkinlikleri, çocuk/öğrencilerin devam ettikleri örgün eğitim kurumları ile bütünlük oluş- turacak şekilde plânlanır ve yürütülür.” ve “ç) Çocuk/ öğrencilerin örgün eğitim kurumlarında izledikleri programlar ile merkezlerde yapacakları çalışmalar arasında işbirliği sağlanır” (Madde 15) üstün yetenekli öğrencilere verilecek özel eğitim hizmetlerinin ne şekilde olacağının çerçevesi çizilmiştir. Burada hızlandırma ya da radikal hızlandırma ile ilgili herhangi bir ifadeye rastlanmamaktadır. Örgün eğitimdeki eğitim programları ile paralellikte olması ifadesi, üstün yetenekli eğitim programlarından zenginleştirmeye atıf yapıyor şeklinde algılanabilir. Türkiye’de üniversitelere girişte yapılan sınavda amaç şu şekilde belirtilmektedir; “Ülkemizde merkezi olarak uygulanan yerleş- tirme sınavı, iki temel amaca yöneliktir. i) Adaylar arasından başarı ve yetenekte üstün olanları, seçme ve ii) Yükseköğretime devam edebilmek için gerekli asgari bilgi ve beceri donanımına sahip olanları belirleme.” (YÖK, 2007). Yükseköğretim sistemine girişte yoğunlukla bu giriş sınavındaki veriler dikkate alınmaktadır. Yerleştirme sınavının amaçlarına bakıldığında başarı ve yetenek açısından üstün olan bireylerin seçilmesi amaçlanmaktadır. Zekâ ve yetenek açısından “Üstün Yetenekli” olduğu belirlenen ve Bilim ve Sanat Merkezleri’nde destek eğitimini alan öğrencilerin de bu sınavdan başarılı olması gerekmektedir. Özetle Türkiye’de üstün yetenekli öğrencilerin radikal hızlandırma uygulamalarına rastlanmamaktadır. Bu uygulamalardan biri olan üniversiteye erken girme uygulaması da bulunmamaktadır Mevcut haliyle, M.E.B. İlköğretim Kurumlar Yönetmeliği’nde (2012) belirtildiği gibi akranlarından zeka ve yetenek olarak ileride olduğu belirlenen öğrenciler sadece bir kez sınıf atlatma yapabilmektedirler.Bu açıdan yaşıtlarına oranla 3 ya da daha fazla yıl öncesinde üniversiteye giriş yapan üstün yetenekli öğrenci olgusu Türkiye’de bulunmamaktadır. Ayrıca A.B.D. ‘nin birçok üniversitesinde bulunan üstün yetenekli öğrencilerin sosyal ve akademik ihtiyaçlarını karşı- layan, üniversiteye uyumlarını sağlayan Onur Programları’nın (“Honors Program”) benzeri Türkiye’deki üniversitelerde de bulunmamaktadır. SONUÇ Radikal hızlandırma, üstün yetenekli bireylerin ihtiyaçlarının karşılamak için var olan eğitim sistemlerine kolayca adapte edilebilecek bir uygulamadır. Ancak, ne şansızlıktır ki; böyle başarılı bir uygulamanın çok fazla geniş bir alanda kullanıldığı görülmemektedir. Radikal hızlandırmanın üstün yetenekli bireylerde bilişsel ve duyuşsal alanda birçok kazanımlara sebep olduğu araştırma bulgularından görülmektedir. Üstün yetenekli bireylerin yeteneklerinin maksimum düzeyde gelişimini sağlayan eğitim politikalarını üretmek ülkelerin gelişimleri açısından oldukça önemlidir. Türkiye’nin olağanüstü üstün yetenekli bireyler için radikal hızlandırma programlarından olan üniversiteye erken giriş programını yakın gelecekte yükseköğretim sistemine sokması, yükseköğretiminin kalitesinin artırılması ve Türkiye’deki üstün yetenekli bireylerin bilişsel ve duyuşsal gereksinimlerinin karşılanması açısından oldukça önemlidir.