Çocuk mu Yetiştiriyoruz, Robot mu Geliştiriyoruz?
|Çocuk mu Yetiştiriyoruz, Robot mu Geliştiriyoruz?
Arkadaşlar Psikoloji Gazetesi yazarı Ferhat BEKE tarafından hazırlanan yazıyı sizlerle paylaşıyorum.
Özellikle gelişmiş ülkelerde gözlemlenen, çağımızın en büyük problemlerinden biri “doğru ebeveyn’’ olabilmek ve bebeklikten yetişkinliğe uzanan yolda sağlıklı bir birey yetiştirmektir. Gelişen teknoloji ve değişen dünya ile birlikte hayatımızın birçok noktasında yaşadığımız farklılıklar beraberinde birçok problemi getirmektedir.
Hayatımızın büyük bir kısmında yer edinen elektronik bakıcı diye adlandırdığımız, televizyon, tablet, telefon, bilgisayar vb. teknolojik aletler acaba ne kadar sağlıklıdır ?
Araştırmalar gösteriyor ki 2-3 yaşına gelene kadar çocukların ekranlı medya araçlarından öğrenebileceği hiçbir şey yoktur.Çocuk buna rağmen medya araçlarının karşısına geçerse ve bunları alışkanlık haline getirip her gün uzun süreler geçirirse beraberinde iletişim,şiddet, dikkat gelişimi, uykusuzluk gibi problemler görülmektedir. Özellikle geç konuşmaya başlayan çocuklarda gözlemlenen durum çocukta nörolojik veya genetik bir aksaklık yoksa şayet bebeklikten itibaren ekranlı medya araçlarına sıklıkla maruz kaldığını görülmüştür. İletişim tek yönlü gelişmeyen beceridir. Karşılıklı olarak soru-cevap halinde gelişen beceridir. Bugün annelerde genel olarak gözlemlenen yanlış davranışların başında çocukların özellikle televizyon izlemesinin iletişim becerilerini geliştireceğini düşünmektir.
Televizyon iletişimi neden olumsuz etkilemektedir?
Çocuklarımız televizyon karşısında ”pasif” konumdadırlar. Televizyon karşısında onlar pasif bir izleyiciyken karşısında kendisine sürekli yüklemeler yapan bir araçtır. Bizler bugün karşımızdaki insanla iletişim kurmaya çalışırken birbirimizi karşılıklı olarak dinler ve soru-cevap şeklinde ilerleriz ancak televizyon karşısında sürekli pasif kalma durumuna maruz kalan çocukların sağlıklı iletişim becerileri kazanmasını beklemek doğru değildir.
Bebeklerin ve çocukların özellikle reklamları çok büyük ilgiyle izlemesinin nedenini hiç merak ettiniz mi?
Bebekler zihinsel gelişimlerini henüz tamamlayamadıkları için televizyon reklamlarının görüntü ve ses efektlerini algılamaya çaba gösterirler. Reklamlarda amaç en kısa sürede insanlara en fazla veriyi sunmak olduğundan bu kısa süre içinde sıklıkla değişen görüntü ve ses efektleriyle zengindir. Bebekler, bu anlık değişimi yetişkinler gibi algılayamadıklarından dolayı tam anlamıyla bir “beyin şoku” yaşarlar ve bu süre zarfında sizi duymazlar, onların ilgisini çekmek pek mümkün değildir. Araştırmalar gösteriyor ki bu duruma fazla maruz kalan bebeklerde beyin fonksiyonlarının daha geç sürelerde gelişmesine neden olmaktadır ve beraberinde dikkat eksikliği, agresiflik, hiperaktivite gibi sorunları getirmektedir.
Çocuğum derslerde başarısız oluyor?
Çocuğum ders çalışırken çok sıkılıyor; kısa sürede masasından kalkıyor. Öğretmeni dikkat eksikliğinden bahsediyor. Neden?
Uzun süre televizyon izleyen bunu alışkanlık haline getiren çocukların normal hayattan kolayca sıkıldığı ve elinden kumandayı alıp televizyonu kapattığınızda yoksunluk belirtileri gösterdiğini gözlemlenmiştir.
Her 3-5 saniyede değişen sürekli bir hareket ve değişim gözlenen televizyon programlarındaki bu değişime alışan çocuklar günlük yaşamında bu kadar hızlı değişim göstermesini beklemektedir. Ev ve sınıf ortamı onlara durağan ve sıkıcı gelmeye başlıyor buna bağlı olarak çocuklarda davranış problemleri (saldırganlık, öfke), dikkat problemleri yaşanmaktadır. Beyin araştırmacıları, aşırı televizyon izlemenin beyin bağlantılarını engellediğini ileri sürmektedir,
Bazı araştırmalara göre, gelişmiş ülkelerde çocukların %30’u hergün en az 3 saat 28 dakika televizyon izliyor, iki yaşında televizyonu açıp kapatabiliyor, çocuklar orta öğrenimleri boyunca 12 bin saat okula, 15 bin saati de televizyon karşısında geçirmektedirler.
Ekranlı medya araçlarını kullanırken farkında olmamız gerekenler nelerdir?
Unutmayın bir çocuğun beyninin % 75’i ilk 6 yılda şekillenmektedir.
Propaganda ve medya dünyadaki en etkili silahlardır ve bu propagandadan en çok etkilenen çocuklardır.
Birçok süreçte olduğu gibi evebeynler olarak bizler çocuklara rol model olduğumuzu unutmamalıyız.
Çocuklarımızın soyut düşünme yetilerinin henüz gelişmediğinin ve özellikle ekranlı medya araçlarıyla yalnız bıraktığımızda gerçek olmayan kişi ve yaratıkların var olduğunu düşünebilirler..
Çocuklarımız için yararlı olduğunu düşündüğümüz çizgi filmlerde ve programlarda öğrenmesini beklediğimiz renkler, sayılar gibi olguların biz evebeynler tarafından öğretilmesi gerektiğini unutmamalıyız.
Bu medya araçlarının cansız varlıklar olduğunu ve çocuklarımızın duygularına cevap veremediklerini sağlıksız bir iletişim geliştirdiğimizi unutmamalıyız.
Evebeynler 3-4 yaşlarından sonra ekranlı medya araçlarını bilinçli kullanmalı ve sınır koyması gerektiğini unutmamalıyız.
Çocuklarımıza izlettiğimiz çizgi film ve eğitimsel programların içeriklerini incelemeliyiz her çizgi filmin çocuklara yararlı olacağını düşünmek yanlıştır.
Televizyon, tablet ve telefon gibi araçları bakıcı olarak görmemeli ve sınır koymalıyız.
Yazının tamamı için TIKLAYINIZ.