Normal Sınıflarda Öğretmenlerin Üstün Zekalı ve Yetenekli Öğrencileri Fark Etmesi ve Sonrasında Yapılması Gerekenler
|Normal Sınıflarda Öğretmenlerin Üstün Zekalı ve Yetenekli Öğrencileri Fark Etmesi ve Sonrasında Yapılması Gerekenler
Arkadaşlar, çocuğumuz tanılandıktan sonra büyük bir boşluğa düşüyoruz. Ne yapmamız gerekenler hakkında yeterli bilgiye sahibiz ne de yapılanların takibi ve doğruluğu hakkında… Öğretmenlerimizin neler yapması gerektiğine dair 2013 yılında yapılan çalıştay’dan bu konuyla ilgili notları sizlerle paylaşıyorum.
Normal sınıflarda öğretmenlerin üstün zekalı ve yetenekli öğrencileri fark etmesi, ilk bakışta basit bir durum gibi görünse de; fark etmenin, fark edecek kişilerin belli bir eğitimi almış olmasına, fark etmeye izin veren öğrenme ortamlarının oluşturulmasına ve fark etme sürecinin iyi tanımlanmış olmasına bağlı olmadığı düşünülemez. Fark etme, üniversite-öğretmen-öğrenme ortamı-öğrenci zincirine bağlı geniş bir alanı ilgilendirmektedir. Bu durum, yeteneğin fark edilmesini etkileyen etkenlerin çok yönlü olarak değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Çalıştayın 16 Ocak 2013 tarihli toplantısında, yeteneğin fark edilmesi ile ilgili sorun alanları, fark-etme öncesi, süreci ve sonrasına yayılarak tartışılmıştır. Çalıştayda belirlenen sorun alanları aşağıdaki şekilde ifade edilmiştir:
- Öğretmen eğitimindeki eksiklikler
- Öğrenme ortamlarının yetersizlikleri
- Seçme’nin iyi tanımlanmamış olması
- Seçme sürecini yavaşlatan aksaklıklar
Yukarıda yer alan problem alanlarına ilişkin çalıştayda geliştirilen öneriler ise, sırasıyla aşağıda yer almaktadır:
- Öğretmen eğitimi ile ilgili olarak,
- eğitim fakültelerinde zorunlu “özel eğitim” veya “bireysel farklılıklar” ile ilgili teorik ve uygulamalı derslerin verilmesi,
- öğretmenlerin yurt içi ve yurt dışındaki ilerlemeleri takip edebilecekleri konferans, uluslararası öğretmen değişimi ve sertifika programları gibi kısa veya uzun vadeli eğitim programlarına katılmalarının sağlanması.
- Okullardaki öğrenme ortamlarının iyileştirilmesi ile ilgili olarak,
- öğrencilerin ilgilerini ve meraklarını gösterebilecekleri farklı öğrenme ortamların yaratılması ve yarışmaların düzenlenmesi,
- öğretmenlerin ulaşabilecekleri zenginleştirme etkinliklerinin yer aldığı online bankalarının oluşturulması,
- her şehirde öğretmenlerin ulaşabilecekleri materyal merkezlerinin oluşturulması,
- üstün zekalı ve yetenekli öğrencilerin eğitim aldığı sınıflarda öğretmenlerin bir öğretmen asistanı ile birlikte ders işlemesinin sağlanması,
- her okulda özel eğitimle ilgili bir uzman veya doktora yapmış bir öğretmenin bulunması,
- farklılıklara saygı duyan ve bu saygıyı geliştiren ortamların oluşturulması.
- Seçme sürecinin geliştirilmesi ile ilgili olarak,
- seçme işlemlerinin bir kerede değil, daha uzun bir sürece yayılarak yapılması,
- sadece akademik değil, diğer yetenek alanlarının da belirlenmesi için harekete geçilmesi,
- sadece bir alanda yüksek yetenek gösteren öğrencilerin de, kriterlerin hepsinde üst düzey yetenek gösteren öğrenciler için oluşturulan fırsatlardan yararlanmasının sağlanması,
- değerlendirme sürecinde, öğrencilerin farklı sosyo-ekonomik çevrelerden gelmiş olmasının da bir belirleyici olarak düşünülmesi,
- hem akademik hem de özel yeteneklerin tespit edilmesine ayrı bir önem verilmesi,
- öğrencilerin yeteneklerinin belirlenmesinde, sergiledikleri performanslar ile öğrencilere sunulan olanakların birlikte değerlendirilmesi,
- öğrenci ilgi alanlarının doğal ortam sürecinde belirlenmesi,
- eğitim öncesi yapılan testler ve ailelerden edinilen bilgilerin düzenli bir şekle getirilmesi için Aile Bilgi Formunun/Ölçeğinin geliştirilmesi.
- Öğrencinin fark edilmesinden sonraki işlemlerin kolaylaştırılması ile ilgili olarak,
- fark etmeden sonraki sürecin takibinin hızlandırılması için elektronik bir sistemin oluşturulması,
- her öğrenci için, öğrenciyle ilgili bilgilerin sistemli bir şekilde girilebileceği elektronik bir dosyanın oluşturulması,
- elektronik ortamdaki bilgilerin korunması ve bilgilere erişim gizliliğinin sağlanması için gerekli önlemlerin alınması,
- sistemin yürümesini engelleyen veya yavaşlatan etkenlerin ortadan kaldırılmasının sağlanması ve
- öğretmen yetkilerinin artırılması.
Zihni yeteneğin tanılanmasının temel amacı, öğrencilere doğru eğitim hizmetlerinin sunulmasını sağlamaktır (Feldhusen, Hoover, & Sayler, 1990: Akt: Feldhusen, 1998, s.193). Yetenek ve yeteneğin tanılanması ile ilgili bugüne kadar yapılmış olan araştırma sonuçları şunlardır:
- Öğrenciler, birbirlerinden farklı düzeylerde farklı yeteneklere sahiptir (Clark, 2008, s.54).
- Standardize zeka testlerinin, akademik ve genel yetenek haricindeki yetenek alanlarını ölçme bakımından sınırlılıkları vardır (Sternberg, Jarvin & Grigorenko, 2011, s. 14-33, 54).
- Yetenek hangi düzeyde olursa olsun, geliştirilmesi için uygun öğrenme ortamlarına ihtiyaç vardır (Kuzgun, 2004, s.62; Tomlinson ve ark., 2002, s.3).
- Zihinsel yeteneği ölçme sonuçları, aynı düzey yetenek potansiyeline sahip olan iki öğrenciden uygun öğrenme ortamlarından yoksun olanı, uygun öğrenme ortamlarında yeteneğini geliştirmiş olandan daha az yetenekli göstermektedir (Gagne, 2009, s.177).
- Aynı yeteneğe aynı düzeyde sahip olan öğrenciler de kendi aralarında ‘hazır-bulunuşluk’, ‘öğrenme tercihleri’, ‘motivasyon’ ve ‘sosyo-ekonomik düzeyleri’ bakımlarından farklılık göstermektedir (Reis & Renzulli, 2009; Tomlinson ve ark., 2002, s.19).
Üstün zekalı ve yetenekli öğrencilerin tanılanma süreci, genel olarak potansiyelin fark edilmesi ile başlamaktadır. Okullar yeteneklerin değerlendirilmesi ve üstünlüğün fark edilmesi için eşsiz ortamlar olmasına rağmen, fark etmeyi zorlaştıran bazı etkenler bulunmaktadır. Yukarıda yer alan araştırma sonuçları, (a) yetenek alanlarındaki çeşitlilik, (b) yeteneğin geliştirilebileceği ortamlara erişilememesi ve (c) zeka testlerinin sınırlılıkları gibi etmenlerin, üstün zekalı ve yetenekli öğrencilerin fark edilmesini zorlaştırdığını göstermektedir.
Yukarıda özetlenen araştırma sonuçlarıyla da belirgin hale getirilen engeller, çalıştayda öğretmen eğitimi, öğrenme ortamları ve seçme süreci ile ilgili öne sürülen çalışmaların başlatılması ve sürdürülmesi için önemli bir gereksinme olduğuna işaret etmektedir. Bugüne kadar yapılan araştırma sonuçları ve çalıştay önerileri ele alındığında,
- Eğitimcilerin, zeka kuramları, üstün zekalı ve yetenekli öğrencilerin özellikleri ve yetiştirilmeleri ile ilgili eğitimlerinin sürekliliğinin sağlanmasının,
- Eğitimcilerin eğitimde edindikleri bilgileri uygulayabilmeleri için desteklenmelerinin ve
- Öğrenciler ile ilgili çok taraflı bilgiler toplanarak daha kapsamlı değerlendirmelerin yapılmasının önemli bir ihtiyaç olduğu konusunda birleşildiği düşünülmektedir.