Çocuğunuz mu Sorumsuz, Siz mi Sabırsızsınız?
|Çocuğunuz mu Sorumsuz, Siz mi Sabırsızsınız?
Arkadaşlar Pedagog Elif İpek ‘in yazısını sizlerle paylaşıyorum.
Her çocuk kendi sorumluluğunu üstlenmeli ve elinden geleni yapacak şekilde yerine getirmelidir. Ailelere düşen ise yaşa uygun sorumluluklar vermektir. Örneğin;
• Çocuk 2 yaşından itibaren yemeğini ailesi ile birlikte masada oturarak yiyebilir
• Dişlerini fırçalayabilir
• Sunulan seçenekler arasından elbiselerini seçebilir
• 3 yaşından itibaren kendi isteklerini başkalarına ifade edebilir (Bir ziyarette su isteğini ev sahibine söylemek gibi)
• Okul öncesi dönemde kendisi giyinebilir, elbiselerini çıkartabilir, oyuncaklarını toplayabilir
• Okul döneminde ise ödevlerini kendi başına yapabilir
Çocuktan hemen sorumluluğunu yapması beklemek hata
Ailenin sorumlulukların gerekliliğini çocuklarına anlatması ve sorumluluklarını yerine getirmede rehber olması önemlidir. Pek çok aile, sorumluluklar konusunda çocukları ile çatışır. Sorumlulukları verip hemen yerine getirmesini, bir rutine oturtmasını beklemek yapılan en büyük hatadır.
Çocuk, rehberliğe ihtiyaç duyduğu ve ailenin rehber olmayı gözden kaçırdığı için aile ile çocuk arasında iletişim problemleri doğmaya başlar, mesafeler açılır. Çatışma ortamı öncelikle ödül ve ceza gibi görünen, rüşveti ve tehdidi getirir: “Bak yatağını toplarsan sana çikolata veririm”, “Oyuncaklarını toplamadığın için bilgisayarı açamazsın.”
Aileler, rekabeti değil rehberliği seçmeli
Çocuk rehberlik edilmediğinden sorumluluğunu yerine getiremez ve aileler genellikle çocuğun, sorumsuz veya inatçı olduğunu düşünür. Bu durum aile ile çocuk arasında bir rekabete dönüşür ve problem davranışlar ile birlikte karşılıklı fiziksel şiddete kadar varır. Fiziksel şiddet kimi zaman aile tarafından çocuğa uygulandığı gibi çocuk tarafından kendine, bir eşyaya veya aileye uygulanır. Bu gibi içinden çıkması zor olaylara varmadan aile neler yapabilir?
• En önemli nokta çocuğun rehberliğe ihtiyaç duyan, öğrenmekte ve olgunlaşmakta olan bir birey olduğunu unutmamaktır.
• Sorumluluklar yavaş yavaş, kolaydan başlayarak verilmelidir. Çocuk bir işi nasıl yapacağını bilmezken, ona birden fazlası yüklenmemelidir. Birden fazla şeyi kendisine ve ailesine yakışır şekilde yapmasını beklemek ona sadece başarısızlık duygusunu yaşatır ve ailesinin beklentisini karşılayamayacağı yönünde kaygı yaratır.
• Verilen sorumluluk derecelendirilmelidir. Çocuk denemeye başladığında, yapabildiği kadarı için övülmelidir. Daha iyisini yapması konusunda onu desteklemek gerekir. Yapamadığı zamanlarda, yapamayışının nedenlerini birlikte araştırmak ve önlemler almak ebeveynlerin görevidir.
• Çocuk asla başkaları ile kıyaslanmamalıdır. Her zaman kendini geçmesi yönünde yüreklendirilmelidir.
• Ebeveynler çocuğun büyüdüğünü ve kendi kararları olacağını kabul etmeli fakat geleceği için doğru kararları verecek olgunlukta olmadığından rehberliklerini sürdürmelidirler.