Çocuklara Hikaye Anlatırken Dikkat Edilecek Özellikler
|Çocuklara Hikaye Anlatırken Dikkat Edilecek Özellikler
Arkadaşlar Pedagog Öznur Simav’ın yazısını sizlerle paylaşıyorum.
Çocuklar, sözcükleri birleştiripte anlam katmaya başladıklarından itibaren hikayelerle ilgilenirler. Yaş özelliklerine göre birkaç cümleden oluşan hikaye kitapları olduğu gibi birkaç karakterden oluşan uzunca hikaye kitapları da vardır. Bunun dışında nesneleri tanıtan 1-2 yaşlar için kitaplarda vardır. Önemli olan tek faktör değildir. Kitapların özellikleri; resimleri, zemini, yazıları, içeriği ve sunumuyla birlikte düşünülmelidir. Kitapların resim özellikleri yaşa uygun olmalı, küçük yaş guruplarında detaysız, karışık olmayan, kahraman sayısı az, renkler ayırdedici şekilde kullanılmalıdır. Yaş büyüdükçe kahraman sayıları artmalıdır, renkler sayı ve tonlama olarak geliştirilmiş şekilde kullanılmalıdır. Zemin olarak, banyoda küçük yaş gurupları için hazırlanan, ıslanmayan tarzda kitaplar olabilir, kumaştan hazırlanmış ve kağıttan hazırlanmış zeminler kullanılabilir. Yaş gurubu küçük oldukça, yırtılmaması için kalın bir kağıt zemin kullanılmalıdır. Sayfa sayısı yine yaşla birlikte çoğalır. Sayfada resimlerin ve yazının dengeli ve yaş dikkate alınarak düzenlenmesine dikkat edilmelidir. Kitabın çocuğa anlatılması, okunması da ayrıca önemlidir. Okulöncesi kurumlarında okurken dikkat edilecek özel durumlar vardır. Ama bir yetişkin tarafından evde okunacaksa okuma zamanı, ilgi çeken zamanı planlama, ses tonunun doğru kullanımı, merak uyandırma, resimleri çocuğa gösterme ya da yalnızca anlatım olarak düşünme gibi planlanmalıdır. Seçilen hikayenin eğlendiriciliği, bilgi verici olması önemlidir.
MİNİK BÖCEĞİN AYAKKABILARI
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde mini minnacık, kırmızı renkli bir böcek varmış. Bu çok sevimli böceğin bir-iki-üç-dört-beş-altı tane bacağı varmış. Tam altı tane …
Annesi ona ayakkabı almak istemiş. Gitmişler ayakkabı mağazasına… Bakmışlar ayakkabılar çeşit,çeşit… İçinde pembe, yeşil, mavi, sarı, siyah,mor ayakkabılar doluymuş. Ayrıca kimisi düğmeli, kimisi ilikli, kimisi de bağlıymış.
Annesi ile bizim sevimli böceğimiz ayakkabıları iyice incelemişler. Önce hangi rengi alalım diye düşünmüşler.
Sevimli böceğimiz:
– Anneciğim, ben güneş renginde SARI ayakkabı almak istiyorum demiş. Ben bu rengi istiyorum diye ısrarcı olmuş. Ayaklarını birbirine vurmuş, olduğu yerde zıplamış.
Annesi:
– Yavrucuğum, bak hemen karar verme, diğerlerine de bakalım demiş. Yaprak rengi YEŞİL ayakkabıya ne dersin demiş.
– Anneciğim, ben zaten yaprağın üzerinde dolaşıyorum. Onun için ayakkabılarımı farkedemem sonra demiş. Annesi bu sefer SİYAH düğmeli ayakkabıya ne dersin? demiş.
-Anneciğim , ben bu ayakkabıları gözüm zannederim sonra demiş.
Annesi:
– Yavrucuğum, sen çok miniksin, ama benim her gösterdiğime de bir bahane buluyorsun demiş.
Satış görevlisi:
– Bakın burada gökyüzünün renginde MAVİ ayakkabılarım var. Ne dersiniz? Demiş.
Anne ile minik böcek birbirlerine bakmışlar, kocaman SİYAH gözleri ile…Bu ayakkabılar mavi ve bağcıklıymış.
– Anneciğim, biz uçamayan böcekleriz. Ben bu ayakkabıları giyince kendimi uçuyor gibi hissederim. Ooleeey demiş. Ne güzel bir renk, bu renk beni uçurur demiş.
Sonra ayaklarına bakmış.Birden ümitsizliğe düşmüş,Benim bir tane ayağım yok ki;tam altı tane demiş. Ben ayakkabılarımı nasıl bağlarım? Demiş.
Anne böcek:
-Ben sana öğretirim. Biraz sabırlı olmalısın ve öğrenmek istemelisin demiş.
Büyük bir sevinçle bu MAVİ ayakkabıyı almışlar. Ne dersiniz minik böceğimizin ayakkabısını birlikte bağlayalım mı?
NOT: Hikayenin sonunda çocuklara ayakkabı bağlamayı öğretmeyi planlanladım. Hazırlanmış modeller üzerinde çocuğa öğretilebilir, çocukta öğrenmeye motive eder. Renkler hakkında bilgi vermeyi, bazı davranış kalıplarını öğretmeyi, sayı kavramına destek olmayı planladım. Çocuk edebiyatına uygun olmasada fark yaratmak ve ilgi çekilme amaçlı olarak, girişte masal formu kullandım.