Çocuklarda Hayır’ı Aşmanın 9 Yolu
|Çocuklarda Hayır’ı Aşmanın 9 Yolu
Arkadaşlar Dr. Laura Markham’ın yazısını sizlerle paylaşıyorum.
Child Development Dergisi “2 yaşındakiler ebeveynleriyle saatte 20-25 kez tartışırlar” diye yazıyor.
11 ila 15 ay arası, şahane bir kelime öğreniriz: “Hayır!”
Bu mest edici bir keşif. Dünyada olup bitenleri etkileyebilecek, kendi iradesine sahip bağımsız ve özerk varlıklar olduğumuzu öğreniriz. Her fırsatta “Hayır!” diyebilmenin tadını çıkarırız.
Bizim “Hayır”ımız aslında bir “EVET!”
Yaşam gücümüzün, dünyada bir yer bulma arzumuzun capcanlı bir ifadesi.
İlk bir iki sevimli “Hayır”dan sonra, ebeveynlerimiz genellikle pek de memnun olmazlar. Hatta, bu gelişimsel aşama sıklıkla “korkunç 2 yaş” ya da “2 yaş sendromu” olarak anılan dönemin başlangıcıdır. Temel yaşam gücümüzün bu capcanlı ifadesi genellikle tasvip edilmez. Annenizin ya da babanızın şunları söylediğini hatırlıyor musunuz?
“Senin bağımsızlığını ve özerkliğini seviyorum!”
“Kendi doğrularının arkasında durmayı öğrendiğini görebiliyorum!”
“Bu güçlü içsel pusulan sana hayat boyu yardımcı olacak.”
Daha sık karşılaşılan mesajşar şu satırlardaki gibidir:
“Bana cevap verme!”
“Yılanın başını küçükken ezmek lazım!”
“Saygı duymayı ve itaat etmeyi öğrenmeli çocuk dediğin!”
Cezalandırma ya da fiziksel güç kullanma tehdidi – ya da gerçeği – söz konusu olabilir. Çocukların öfke nöbetleri sırasında ebeveynlerin yürüyüp gitmesi neredeyse her zaman sevginin geri çekilmesi demektir. Ne yazık ki, küçük çocukların Hayırlarını dyurabilmek için başvurabilecekleri tek yol duygularını sergilemeleri.
Güçsüz ve tamamıyla bağımlı olduğumuzdan, kısa zamanda Hayırlarımızı gizlemeyi öğreniriz. Mızmızlanmaya, pasif direnişe ya da manipülasyonlara başvurmaya başlarız.
Yetişkinliğe eriştiğimizde, kendi ihtiyaçlarımızla ve hatta içsel pusulamızla temasımızı kaybetmiş oluruz çoğunlukla. Kendimizi hiç istemediğimiz halde Evet derken buluruz. Kendimizi savunma, bazen Hayır deme konusunda iyi hissedebiliyor olmayı dileriz.
Çocuğunuzun Hayırına saygı duymak onun her istediğine Evet demek anlamına gelmez. Çocuğunuz yetkinin sizde olduğunun bilincinde. Bu, siz onu sağlıklı ve güvende tutma sorumluluğunuzu onurlandırırken ve onun davranışlarına gerekli kısıtlamalar koyarken, çocuğunuzun hislerinin ifade edebilme hakkıyla alakalı.
Çocuğunuzla olumlu bir ilişki içinde kalıp yine de kendi doğrunuza itibar edecek şekilde “Hayır” demek mümkün. Hem kendi ihtiyaçlarınıza hem de çocuğunuzun yaşına uygun şekilde kendini ortaya koyma ihtiyacına itibar etmeniz mümkün. Peki bu işin sırrı?
- Çocuğunuzun HAYIRını üstesinden gelmeniz gereken bir şeymiş gibi görmeyi bırakın.
Bunun yerine, bunu karşılıklı bir uzlaşmaya davet eden bir EVET olarak görün. Her uzlaşma çocuğunuzla ortaklık kurmak için bir şans ve ilerleyen yıllarda bu ortaklık daha fazla neşe ve – tabii ki daha iyi davranışların – temellerini atacak.
- Bunu kişisel algılamayın.
Çocuğunuzun sizden farklı bir bakışı olabilir. Onun farklı olma isteği sizin gelişmesini isteyeceğiniz bir güç.
- Çocuğunuzun Hayırını dinleyin.
Bazen duyulmak çocuğumuzun tek ihtiyacı olan şeydir. Çocuğunuz anlaşıldığını, duyulduğunu, kabul edildiğini ne kadar çok hissederse, sizinle zıtlaşarak dikkatinizi çekme ihtiyacı o kadar azalacaktır.
- Hayırın ardındaki Evete kulak verin.
“Oyuncak atınla oynamayı seviyorsun; banyo yapmak için bunu bırakmak istemiyorsun, değil mi? Sorun değil, atınla oynamaya devam edebilirsin, hadi onu da alıp dörtnala banyoya koşalım! Bütün gün koşmaktan her yanı toz toprak olmuştur!”
- Çocuğunuza bir seçenek sunarak Hayırın etrafından dolanın.
Kazan-kazan çözümler her ikinizin de ihtiyacınız olanı alacağınız anlamına gelir.
- Kendi talebinizden vazgeçmeden onun özerkliğine itibar ederek Hayırın etrafından dolanın.
“Şimdi banyo yapmaya HAYIR mı? Tamam tatlım. O zaman beş dakika bekleyelim. Bu sırada sen de mutfaktaki plastik kapların içine bakabilir ve küvette hangisiyle oynayacağına karar verebilirsin. Hangisi su dökmek için en uygun?”
Çocuğunuza bir şeyi “yapabileceğini” söylemek sihirli bir değnek. Onu banyo yapmaktan alıkoyamyacaksınız.
- HAYIRa eşlik edin.
Şakacı bir tonla:
“Ne yaparsan yap, küvete GİRME. YO, YO, YO, musluğu açma. HAYIR, HAYIR çıkarma kıyafetlerini!!”
- Çocuğunuza ihtiyaçlarını ifade etmek için size saldırmasına gerek olmadığını öğretin – onu duyacaksınız ve yanıtlayacaksınız.
“Endişeli görünüyorsun… Aa, küvet deliğinden aşağı giden çocukla ilgili o şarkı yüzünden mi endişelendin? Kaygılanma, küvet tıpacından sen sorumlu olabilirsin. Sen küvetten çıkana kadar tıpacı çıkarmayız, böylece sen de suyun delikten gidişini izleyebilirsin. Yalnızca suyun oradan sığabildiğini göreceksin.”
- Hayırla hemfikir olamadığınızda çocuğunuzun hayal kırıklığına itibar edin.
Ayak diremeniz gerektiğinde, çocuğunuza empati ve şefkat göstererek “Hayır” diyebilirsiniz.
“Üzgünüm tatlım, şimdi banyo zamanı. Bunun seni üzdüğünü görebiliyorum. Daha fazla oynayabilmeyi istiyorsun. Eminim büyüdüğünde bütün gece oynayayacaksın, her gece, değil mi?”
Bu örneklerin tamamı küçük yaştaki çocuklara uygun, ama bunları daha büyük yaştaki çocuklara da uyarlayabilirsiniz tabii. Üstelik çocuğunuzu bu şekilde yetiştirerek başlarsanız, ilerleyen yaşlarda ve ergenlikte, kendi bütünlüğünde sağlam durabilirken sizinkine de saygı duyan bir çocuk yetiştirmiş olacaksınız.
Her zaman her ikinizin de ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir yol bulabileceğinizi unutmayın. Mizah duygunuzu koruduğunuz ve hem kendinizin hem çocuğunuzun Hayırına itibar ettiğiniz sürece, HAYIR kelimesini aşıp ardındaki EVET! enerjisine ulaşmanın bir yolunu her zaman bulabilirsiniz.