Dijitalleşen Dünyanın Eğitime Yansımaları
|Dijitalleşen Dünyanın Eğitime Yansımaları
Dr. Öğr. Üyesi Rıdvan KARABULUT
George Orwell tarafından kaleme alınan “1984” kitabı dünyanın geleceğine yönelik ütopyaları ifade ediyordu. Kitapta öngörülen bir çok sayıltının çok uzak gibi göründüğü ve öyle bir algının yaygın olduğu dünya bakışı 11 Mart 2020 tarihinde ülkemizde ortaya çıkan ilk korona vakası ve sonrasında 16 Mart 2020 tarihinde ülkemizde kamu ve özel statülü okulların iki hafta süreyle eğitime ara vermesi vb gibi durumları içeren Pandemi süreci ile ortadan kalktı. Artık yaşanan sıradışı durumlarla beraber yeni bir dünyaya merhaba denilmiş oluyordu. 1990 yılında ilk tarayıcının kullanılmaya başlamasından itibaren BT(Bilişim Teknolojileri) teknolojilerinde inanılmaz gelişmeler ortaya çıkmaya başlamıştı. Aradan geçen 30 yılda dünya artık gerçekten küçük bir “Global Köy” halini almıştı. 1994 yılında yaygınlaşmaya başlayan internetle birlikte “Surf“ kavramı ortaya çıkmış ve o eskinin posta pullu,zarflı mektup dünyası e-haberleşmeye dönüşmeye başlamıştı. 1960’lı yıllarda ilk bilgisayarlar ODTÜ’de yerini aldığında insanlık belki bilgisayarın hayatında bu kadar belirleyici bir rol üstleneceğini hiç düşünmemişti. Charles Babbage “Günün birinde bilgisayar insanlarla satranç oynayacak” dediğinde kendisini mizah konusu yapan insanlık 1990’lı yıllarda Gary Kasparov ile müsabakada karşılaşan “Deep Blue” bilgisayarı ile tanışacaktı ve Babbage’ninbu ütopyasının gerceğe dönüşmesini hayranlıkla takip edecekti.
BT teknolojilerindeki bu baş döndürücü değişim artık sadece oyun ,eğlence sektöründe değil. Eğitimde, sağlıkta, ev temizliğinde ve ulusal güvenlik alanı başta olmak üzere bir çok alanda karşımıza çıkmaya başlayacaktı. Matbaanın keşfi ile ilgili deneyimde biraz zorluk yaşanıp süreç biraz geriden takip edilse de İbrahim Müteferrika’nın 200 yıl gecikme ile de olsa kullanıma soktuğu matbaa örneğine rağmen bu kez teknolojik gelişmeleri çok yakından takip eden bir ülke halini gelmiş bulunmaktadır. Bundan 10 yıl öncesinden itibaren özellikle özel öğretim kurumlarımızın öncülük etmiş olduğu ve giderek yaygınlaşan kodlama eğitimi vb gibi IT teknolojilerinin ders müfredatlarında yerini alması çocuklarımızı geleceğe hazırlayan bir eğitiminde ayak seslerini duyulur kılmış oldu.
Dünyadaki bu hızlı değişim ve dönüşümü eğitim programlarına daha çok entegre ederek, başlayan bu teknoloji farkındalığı denilebilecek başlangıç günümüzde teknolojik araç gereçlerin yaygınlaşması ve görece olarak ucuzlamasına bağlı olarak çok daha yaygın bir etki oluşturmuştur. Dijitalleşen dünyada eğitimde bu dönüşüm ve gelişmelerden payını almaya başlamıştır. 2025 yılı için bilişim uzmanlarının ve üst düzey önde gelen BT şirketlerinin büyük teknolojik devrim yılı beklentisi bulunmaktadır. Yaşanan Covid-19 Pandemi süreciyle beraber beklenen bu teknolojik devrimin öne çekilmiş olduğu gözlenmektedir. Pandemi süreciyle ortaya çıkan yeni yaşam tarzı ile zaman ve mekan kavramı ortadan kalkmış ve erişilebilirlik artmıştır. Yapılan toplantıların neredeyse tamamı online ortama taşınmış olup , insanlı kulaşılabilirlik noktasında büyük bir ivme kazanmıştır. Önceleri büyük bir rüya olan örneğin Harvard Üniversitesi’nde bir derse katılmak gününüzde meydana gelen gelişmelerle birlikte mümkün hale gelmiştir. Günümüzde çocuklarımızın bu dijital ortamı yoğun olarak kullanmasıyla ilgili çokça hem olumlu hem de olumsuz değerlendirmeler yapılmaktadır.
Yazının tamamı için TIKLAYINIZ.