Geleceğin Cahilleri mi, Bilgeleri mi?
|Geleceğin Cahilleri mi, Bilgeleri mi?
Arkadaşlar Kadir Has Üniversitesi Fütürizm Okulu Mezunu-Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Eda Bayraktar’ın yazısını sizlerle paylaşıyorum.
Çağımız değişim ve hız çağı. Yeni bir dönüşümün tam ortasındayız. Dünden bugüne, bugünden yarına geleceği şekillendirmeye çalışıyoruz.Yarının geleceği bugünün gençlerinin elinde. Peki ya bugünün gençliği nerede?
Bugünün gençliği kayboldu. Geleceği şekillendirecek olan kuşak, bugün test kitapları, dershane, okul, iş yaşamı arasında sıkışıp kaldı. Gençler ne olacaklarını bilmedikleri, okudukları bilgileri kullanamadıkları bir hayata atılıyorlar.
Sizi Geçmişte Başarılı Yapan Şey, Yarın da Yapacak mı?
2020 itibariyle 4. Endüstriyel Devrimi kapıda. 4. Endüstri Devrimi ile birlikte dünya endüstrisinin daha özel, daha karmaşık ve daha kaliteli bir üretim yöntemine geçeceği belirtiliyor. Daha önce üretilmesinin mümkün olmadığı düşünülen ürünlerin düşük maliyetlerle büyük bir hızla üretilip dünyanın başka köşelerindeki alıcıya hızla teslim edilmesini ifade ediyor.
Peki bu bize neyi gösteriyor?
Bu bize gelişen robot teknolojisi, yapay zekalar, biyoteknoloji ve gen ekonomisinin giderek daha da çok insan hayatına gireceğini, şu an adını bile duymadığımız meslek ve işlerin türeyeceğine işaret ediyor.
Artık insanların şu an yapmakta oldukları pek çok işi hızla robotik makineler devralacak. Bu noktada bizi geçmişte başarılı yapan becerilerin pek çoğu bugün ve gelecekte işimize yaramayacak.
Geleceğin Becerileri
Her alanda yaşanan bu değişimler eğitim alanında da değişmeyi gerekli kılıyor.
Yeni dönemde eğitimde yetenekler, beceriler, kendini yetiştirme ve geliştirme ön plana çıkıyor. Bilgiye odaklı bir yaşamı öğrenme, analitik düşünme, sentez yapabilme, sorunları çözme ve etkili iletişim kurma gibi becerilere sahip olmak olmazsa olmaz hale geliyor. Hatta bunlar da artık yetmiyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun Ocak 2016’da yayınladığı “Geleceğin İşleri” raporuna göre; 2020’li yıllarda en gerekli 10 temel beceriyi ortaya koyuyor. Bu raporda dikkat çeken noktalardan en önemlisi becerilerin sıralamasının beş sene içinde nasıl değişiyor olduğu.
Bu becerilerden en önemli ve belirleyici olanı: “Yaratıcılık”. Artık “eski köye yeni adet getirme” ,“başıma icat çıkarma” söylemleri geride kaldı. Farklılaşmak ve öne çıkmak için yaratıcı, esnek modeller gerekiyor. Katı, sınırlı zihin kalıpları yetmiyor. Yeni teknoloji ve robotların gelişimi ve işleri devralmasıyla birlikte insanlar artık daha yaratıcı olmak durumunda. Robotların henüz yapamadığı yaratıcı işlere odaklanmak ve yeni işler türetmek artık yavaş yavaş çağın gerekliliği haline geliyor.
2015’te yer alan müzakere becerilerinin 2020 listesinde gerilediğini görüyoruz. Bu da bize gelişen makine teknolojisinin verileri toplayarak artık yavaş yavaş insanların yerine karar verebileceğinin sinyallerini veriyor.
2015 listesinde yer alan bir başka beceri de: “Aktif Dinleme Becerileri”. Aktif dinleme becerilerinin 2020 listesinde olmaması ilk başta şaşırtıcı gibi gelse de artık tek başına aktif dinleme becerilerinin yeterli olmadığını bize açıkça gösteriyor. Bunun yerine daha kapsayıcı olan “Duygusal Zeka” kavramının listede yer aldığını ve giderek daha çok önem kazanacağı araştırmalar tarafından ortaya koyuluyor.
Geleceğin Para Birimi: Anlam mı, Bilgi mi?
Araştırmalar, geleceğin şekillenmesinde bilgi ve becerilerin belirleyici etken olacağını ancak bunun da yeterli olmayacağını gösteriyor. Bilgi çağıyla birlikte “bilgelik” yani “anlam çağı”ndan bahsediyoruz. Yani bilgiyi nasıl ve nerede kullanacağımızı bilmek, artık her anlamda daha çok önem kazanıyor. Hızla çoğalan bilgi karşısında; her şeyi bilmek yerine, hangi bilgiyi nereden ve nasıl sağlayacağını bilen, seçici davranan, yani öğrenmeyi öğrenen insana gereksinim duyuluyor. Bu yüzden Amerikalı yazar ve fütürist Alvin Toffler “Geleceğin cahilleri okuyamayan değil, nasıl öğreneceğini bilmeyen kişiler olacaktır” diyor.
Bu da eğitimde ciddi reform ve dönüşümlere gebe olunacağına işaret ediyor.
Oyunun Adı: Değişim, Geleceğin Cahilleri Kim?
Tüm bunlar bizi şöyle bir noktaya getiriyor:
Değişimin kaçınılmaz ve hızlı olduğu bu çağda değişim karşısında nasıl davranacağız?
2013 yılında Fütürizm Okulu’nda dersini aldığım şu anda da Fütüristler Derneği Başkanı olan Cem Tarık Yüksel, değişim karşısında üç farklı seçimimiz olabileceğini belirtmişti. Değişime direnecek miyiz? Ona ayak mı uyduracağız? Yoksa bunların bir tık ötesine geçip değişimi şekillendirerek liderlik mi edeceğiz?
Bugünün çocukları ve gençleri; gelecek sizin elinizde.
Geleceği pasif bir şekilde bekleyenlerden mi olacaksınız, geleceği şekillendirenlerden mi?
Bugünün anne babaları ve öğretmenleri; geleceği şekillendirebilecek olan çocuk ve gençler sizin elinizde.
Geleceğin cahillerini mi yetiştireceksiniz, bilgelerini mi?