Üstün Zekâlı ve Özel Yeteneklilere Uygun Etkinlikler
|Üstün Zekâlı ve Özel Yeteneklilere Uygun Etkinlikler
Arkadaşlar üstün zekalı ve özel yetenekli çocuklarımız için evimizde ve okullarda hangi etkinlik yapılırsa yararlı olur arayışı içindeyiz. Fikir vermesi açısından; 60-72 aylık çocuklarımız için etkinlik örneklerinin de yer aldığı MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) tarafından üstün zeka ve özel yetenekli çocuklar için hazırlanan kılavuzda yer alan etkinlik örneklerini sizler için yayınlıyorum.
Özel yetenekli-zekâlı çocuklar ve aileleri öğrenme ve keşfetme süreçlerinin sonunda bir etkinliğin üretildiğini fark ederler. Bazı çocuklar öylesine etkin ve hareketlidir ki yanlışlıkla dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu tanısı alma olasılıkları ile karşı karşıyadır. Bu tanı konulan çocuklarla olan farkları, özel yetenekli-zekâlı çocukların hareketlerini sağlayan gücün onların araştırdıkları sorularına bir yanıt bulma arayışıdır.
Çevrelerindeki dünyayı merak ettiklerinden, zorluktan ve karmaşıklıktan hoşlandıkları için bu hareketli davranış içinde olabilirler. Bazen durumu ya da olayı, olduğundan çok daha karışık bir hale getirirler. Sonsuz gibi gözüken enerjilerini bir amaca ulaşmak için kullanırlar. Hem zihinsel hem de fiziksel açıdan etkindirler. Bedenlerini olduğu gibi beyinlerini de çok çalıştırırlar, bu durum onların uykuya dalma süreçlerinde de belli aksaklıkların ortaya çıkmasına neden olabilir. Böylelikle zihinlerini dinlendirmede ve rahatlamada zorluk yaşayabilirler. Aile, bu etkin hareketlerini, hayal güçlerini ve enerjilerini boşaltmada plan yapıp onları yönlendirerek yardımcı olabilir. Destekleyici heyecanlı bir konuşmadan, heyecan duyulan bir film izledikten sonra veya müthiş bir plan yaptıktan sonra özel yetenekli-zekâlı çocukların hemen uykuya dalmasını beklemek çok büyük haksızlık olur. Onların rahatlayabilmeleri için belli bir zaman dilimi gereklidir. Baş ucu hikâye kitapları ya da yatakta uyuma önce dinlenen rahatlatıcı müzikler çocuğun uyumasına yardımcı olacaktır. Çocuğa yardımcı olmanın bir başka yolu da her sorunu tek bir doğru yanıtının olmadığı gerçeğini çocukla paylaşmaktır.
Aşağıdaki soru örnekleri gibi sorular size bu konuda yardımcı olabilirler.
- Evimizi nasıl geliştirebilir, güzelleştirebiliriz?
- Milli piyangoda en yüksek ikramiyeyi kazanırsan ne yaparsın?
- Sence yaşamak için en ideal yer neresidir? Neden?
- İdeal bir okul sence nasıl olmalıdır?
Çocuklar İçin Rahatlama Teknikleri
Çocuğa zihnini bir noktada yoğunlaştırarak rahatlamasını öğretebilirsiniz. Örneğin açık bir zihin, tamamen kendine dönük bir şekilde, bütün dış uyaranlardan uzak, kendi içinde bir tutarlılık ve rahatlık sağladıktan sonra, içindeki düşünceleri yönlendirmeye izin verilebilir.
Bir rahatlama pozisyonunda nefes alışları sayma, çift etkiye sahiptir. Bu egzersiz hem rahatlamayı hem de pek çok fikrin peşinde koşan zihnin biraz daha kontrol altında tutulmasına yardımcı olur. Çocuğun birden başlayarak 10’a kadar nefes alıp verişini saymasını sağlayın. Bu egzersize çocuk kendini taze hissedinceye kadar devam edebilir. Aile çocuğa nefes alış verişleri sırasında eğer zihninde birtakım düşüncelerin varlığında yeniden 1’den başlayarak saymasını önerebilir.
Çocuğun rahatlaması için farklı bir fiziksel etkinliklerden yararlanılabilir. Onun, yatar ya da oturur bir durumda gözleri kapalı ve rahatlamaya hazır bir pozisyon almasını sağlayabilirsiniz. Daha sonra tüm kaslarını, ayaktan başa olacak şekilde teker teker kasıp daha sonra da serbest bırakmasını isteyebilirsiniz. Böylelikle çocuk, farkında olmadan gündelik hayatında vücudunun bir noktasını istemsiz olarak kastığında bu duyguyu hatırlayarak derhal gevşeyecektir.
Yaratıcı Drama
Dünyada uzun bir süreden beri bir eğitim modeli olarak kullanılan drama doğal olan, yaşantıya ve deneyime dayanan, yapılandırılmadan oynanan ve çocuk gözüyle oyun diye nitelendirilebilen bir modeldir. Yaratıcı dramanın bir öğrenme yolu olarak en önemli özelliği zihinsel, sosyal ve psikomotor yeteneklerle bütünleşmiş olmasıdır. Her öğrenme şeklinde bulunan pek çok beceri, yaratıcı dramaya katılım yoluyla elde edilir. Yaratıcı drama etkinliklerinde çocuk diğerleriyle birlikte düşünür, hisseder ve hareket eder. Yaratcı dramada oyun diye isimlendirilebilen hayal gücüne dayanan yapının oluşması söz konusudur. Bu oyun, çocuğun kendi yaşantılarından yaratılabileceği gibi çocuk hikayeleri de kullanılabilir. Yaratıcı drama hem zihinsel hem de kişilik özelliklerinin oluşturulmasında temel eğitim modeli olarak karşımıza çıkmaktadır. Drama yoluyla çocuk, kendi yaşantılarından yola çıkarak daha büyük keşifler yapar. Drama etkinliklerine aktif olarak katılarak yeni ve farklı öğrenme yolları bulur. Yaratıcı dramaya katılım yoluyla çocuk dil ve iletişim becerilerini, problem çözme becerisini ve yaratıcılığını geliştirir, olumlu benlik tasarımı, sosyal açıklık, sempati oluşur, değer ve tutumları anlayabilir.
Yaratıcı Drama Etkinlikleri
Yaratıcı drama etkinliklerinin özüne bakıldığında değişik oyun biçimleri olduğu görülmektedir. Fakat önemli olan bu oyunları özel yetenekli çocukların eğitim amaçlarına uygun düzenleyebilmektir.
Hareket çalışmaları: Erken yaşlarda çocuk kendi yaşantıları ve hareketleriyle öğrenir. Bu öğrenme yolu da çocuğun vücudunu tanıması ve vücut parçalarının görevlerini ve işlevlerini keşfetmesiyle mümkün olur. Çocuğun hareketleri sık sık tekrarlaması, yaparak öğrenmesi bakımından gereklidir.
Pandomim çalışmaları: Çocukların sözcük kullanmadan fikirlerini hareketler, mimikler ve bazen de sesler ilave ederek ifade etmesi gözlem yeteneklerinin artmasına ve çevresindeki kişilerin hareketlerine daha duyarlı olmalarına imkan verir. Ayrıca pandomim ortamı içinde geçmiş yaşantılarını hatırlamak için dikkatlerini yoğunlaştırırlar, gördükleri bilgiyi anımsamaya çalışırlar ve zihinsel olarak bütün bunları resimleyip şekillendirirler.
Rol oynama ve doğaçlama çalışmaları: Bu tip bir çalışmada özel yetenekli çocuk, içinde yaşadığı toplumu ve o toplumu oluşturan bireylerin rollerini tanır. Karakterlerin farklı özelliklerini ortaya çıkarır ve onları canlandırır, olaya bazen mizah katar. Zaten şakacılık, çocuğun yapısında olan bir özelliktir ve bu tip çalışmalarla kendiliğinden bu ortaya çıkar.
Dramatizasyon çalışmaları: Dramatizasyonda çocuk bir hikaye içinde sunulan olay ve durumları oynar. Oynarken de hikayenin nasıl gelişeceğine veya biteceğine kendileri karar verirler. Böylece her seferinde değişik bir gelişme ve sondan söz edilebilir. Kuklalarla yapılan dramatizasyon çalışmaları ise çocukların hayal gücünü kullanmalarını sağlar, dinleme ve iletişim becerilerini geliştirir.
Drama Etkinlikleri 1: Örnek 1 Yaş Grubu: 60 -72 Aylık Çocuklar Araçlar: “Kırmızı Fili Gördünüz mü?” adlı hikaye kitabı, renkli kurdeleler
Lider, çocuklara “Çocuklar şimdi el ele tutuşup kocaman bir halka olalım.” der. Halka olunduktan sonra yere oturulur. Lider “Çocuklar ben sizlerin adını bilmiyorum, siz de benim adımı bilmiyorsunuz. Şimdi sizlerle hem oyun oynayalım hem de adlarımızı öğrenelim. Adımızı, kaç defada söylüyorsak elimizi birbirine o kadar vurarak söyleyeceğiz. Örneğin, benim adım Ay-sel. Kaç defada söylüyorum? İki defada. O zaman adımı söylerken iki defa elimi çırpacağım. Önce ben yapayım, sonra hep birlikte yapalım.” yönergesini verir. Bütün çocuklar için tekrarlanır. Ortaya değişik renklerde kurdeleler konur (az sayıyla başlanır, sayı artırılır). Lider, çocuklara “Şimdi biri dışarı çıkacak biz de bu kurdelelerden birini alacağız, arkadaşımız geldiğinde eksik olan renkteki kurdelenin hangisi olduğunu söyleyecek.” der, ilgiye göre oyun devam ettirilir.
Oyun / Doğaçlama
“Kuşlar nasıl hareket eder, nasıl ses çıkarır? Şimdi hep beraber ayağa kalkıyoruz, herkes kuş oluyor. Evet çok güzel kuşlar oldunuz. Şimdi de herkes kedi olsun, balık olsun, fil olsun, tekrar kuş olalım.” denir ve çocukların hayvan taklitleri yapması sağlanır. Lider Ferit Avcı’nın “Kırmızı Fili Gördünüz mü?” adlı hikayesini (T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları: 1829, Çocuk Kitapları Dizisi: 167, Ankara, 1996) kitaptan çocuklara okur. Lider, çocuklara “Fil dışarı çıktığında nerelere gitmiş olabilir? Acaba kimlerle karşılaşmış? Dışarıda da yağmur yağıyormuş, acaba dışarıda neler yaşamış? Eve döndüğünde üzgündü ve yorgundu. Neden üzülmüş olabilir? Üzülmemesi için file neler söyleyebiliriz?” gibi sorular yöneltir. Alınan yanıtlar doğrultusunda öykünün devamı oluşturulur. Lider “Çocuklar şimdi biz bu filin başına gelenleri oynayalım, verdiğim kurdeleye göre de hangi hayvan olacağımıza karar verelim. Filin rengi, kuşun rengi, farenin rengi, kedinin rengi, zürafanın rengi, balinanın rengi ne olsun (çocuklardan yeni kahramanlar da gelebilir, onlar da oyuna dahil edilir)?” der. Renkler belirlendikten sonra değişik renklerde kurdeleler çocuklara verilir, bileklerine bağlanır. “Şimdi omzuna dokunduğum kendisinde hangi rengin olduğunu ve hangi hayvan olduğunu söyleyecek. Evet şimdi filin başından geçenleri oynayabiliriz”. Bu sırada, minder, sandalye ve benzerlerinden yararlanılarak filin yaşadığı ev, odadaki hayvanların olduğu çerçeve çocuklarla birlikte düzenlenir. Çocukların hikayeyi tamamlamalarına göre ortamda başka düzenlemeler de yapılabilir. Çocukların hepsi (yani her bir hayvan) çerçeve içindeki yerlerini alırlar ve doğaçlamaya geçilir.
Değerlendirme
Doğaçlamalar bittikten sonra çocuklarla halka şeklinde oturulur. Lider, çocuklara “Neleri beğendiniz, beğenmediğiniz şeyler oldu mu?” gibi sorular yöneltir. Doğaçlamada sırasında ortaya çıkanlara göre sorular çeşitlendirilebilir.
Örnek 2 Yaş Grubu: 60-72 Aylık Çocuklar Araçlar: Büyük mavi bir örtü
Üzgün, mutlu duygusal yüz ifadelerinin olduğu kartlar gösterilir. Bu ifadeler üzerine konuşulur. Çocuklardan onları mutlu eden bir şey düşünmeleri ve bunu hareketleri ile göstermeleri istenir. Üzgün ifadesi için de aynı şey yapılır.
Oyun / Doğaçlama
Büyük bir mavi örtü yere serilir, çocuklara “Burası bir deniz, şimdi hep birlikte minderleri kullanarak bir gemi yapalım, ben gemiye çıkan merdivenleri yapıyorum vs.” denir. Geminin yapımı bittikten sonra herkes geminin dışına çıkar. Lider “Ben bu geminin kaptanıyım ve birazdan güzel bir deniz yolculuğuna çıkacağız, çok değişik yerlere gideceğiz, şimdi herkes kendisine bu gemide yapabileceği bir meslek düşünsün. Düşünenler hareketleri ile mesleklerini göstersinler. Uygun bulduklarım benimle bu deniz yolculuğuna gelecekler” der. Çocukların hepsi mesleklerini gösterir ve gemiye binerler. Bütün çocukların gemiye binmeleri sağlanır. Lider “Herkes işinin başına, gemi denize açıldı, artık gemiden inemeyiz” der. Daha sonra “Deniz dalgalanmaya başladı, dalgalar gittikçe büyüyor, gemi sallanmaya başladı” gibi yönergeler kullanılır (deniz olarak kullanılan mavi örtü sallanır). Lider “Şimdi gemimiz bir adaya yaklaşıyor” der. Adada bir inceleme gezisi yapılır, ağaçların içinden yürünür, mis gibi kokan çiçeklerin olduğu bir yere gelinir. Değişik hayvanlarla karşılaşılır. Gemide yiyebilmek için değişik yiyecekler toplanır. Lider “Artık gemiye dönme zamanı geldi” der. Yolda dönerken lider “Burada uçamayan bir kuş var. Bu kuş neden uçamıyor, neler yapılabilir?” der. Gelen öneriler değerlendirilir. Lider “Evet çocuklar gemimize geldik, herkes işine dönsün” der ve yolculuğa bir süre devam edilir. Liderin yönergeleri ile gemi karaya yanaşır ve herkes gemiden iner. Değerlendirme Herkes mavi örtünün çevresine oturur. Adaya neden gittiğimiz, kuşun kanadının neden kırılmış olabileceği, oyun sırasında en çok ne zaman üzüldükleri, ne zaman mutlu oldukları vb gibi sorular sorulur.
Örnek 3
Yaş Grubu: 60-72 Aylık Çocuklar (6 Yaş grubu) Araçlar: İp ya da karton, üzerinde şekillerin olduğu kartlar (Çocukların anne ya da babalarından birinin bu etkinliğe katılmaları sağlanır) Isınma Lider “Herkes annesinin ya da babasının elini tutsun” der (ebeveyni gelmeyen çocuk varsa büyüklerden birinin elini tutsun denilebilir). “El ele tutunca küçük gruplar olduk, şimdi kocaman bir balon olalım (yetişkin, çocuk sıralamasına dikkat edilir). Balonumuz hava kaçırıyor (yavaşça küçülünüz), üfleyerek şişirelim (hızlı-yavaş çeşitlemeleri yapılır)” der. Lider bir top gösterir ve “topu sırayla herkes eline alacak, ve anne babasının adını söyleyip yanındakine verecek” der (annemin adı Selma gibi). “Şimdi müzikle dans edeceğiz, müziği kapattığımda çocuklar kendi anne-babalarının dışında bir eş bulacaklar” (çalışma her defasında başka bir yetişkinle eş olacak şekilde devam ettirilir)
Satranç ve Eğitim
Bağımsız bir etkinlik olarak satranç, bireyin eğitiminde son derece ilgili ve yararlı bir duruma getirilebilir. Satrancın; çocukların zekâsını, hayal gücünü, şekil ve uzay bilgisini, analiz ve sentez yapma özelliklerini, planlama yeteneklerini, kavrama güçlerini, sözlü muhakemelerini, hafızalarını, problem çözme kapasitelerini, hızlı ve mantıklı düşünebilme karar alabilme süreçlerini olumlu etkilediği bilimsel deneylerle ispatlanmıştır. Bunun sonucu başta Rusya, ABD, Venezüella, Bulgaristan, İzlanda, Kanada ve ispanya gibi ülkeler olmak üzere 30 ülkenin okullarında ders olarak okutulması sağlanmıştır. Diğer ülkelerde de satranç, devletin ilgili birimleri tarafından gelişmesi için desteklenmektedir. Satranç, öğrenciye bir yöntem dahilinde öğretildiği takdirde, ayırt etmeksizin bütün derslerine olumlu yararları bulunur. Bunun yanında kişiliğine ve sosyal hayatına da birçok açıdan katkıları görülür. Bu katkıları analiz edebilmek için farklı açılardan bakabilmek gerekmektedir. Yani satrancı, 64 kareye ayrılmış bir tahta üzerinde ayrı fonksiyonları olan taşları belirli kurallar dahilinde bir hedef gözeterek karşılıklı oynatmalarından oluşan bir oyun olarak tanımlamak, onun derinliğini ortaya koymaz. Onun derinliği; bilim, sanat ve spor olmasında, uygarlık tarihi ile ilişkilendirilmesinde, tarihi kişiliklerde, entelektüel boyutunda, bireye ve topluma kazandırdıklarında yatar. Toplumun bir üyesi olarak satrancın bireye kazandırdıkları konusunda genel olarak şunları ifade edebiliriz:
Zihinsel gelişime pozitif katkılar yapması,
Muhakeme gücünü artırması,
Analiz-sentez yapma becerisi,
Yaratıcılığı teşvik etme,
Strateji geliştirme,
Fotografik hafızanın gelişimine katkı sağlama,
Oyun sürecinde asla şiddet üretmemeye ilişkin bilinç,
Hayal gücünü, şekil ve uzay bilgisini, planlama yeteneklerini destekleme,
Problem çözme kapasitelerini artırma,
Hızlı ve mantıklı düşünebilme-karar alabilme süreçlerini geliştirme,
Neden sonuç ilişkisini kavrama,
Sakin ve soğukkanlı olmayı öğretme,
Rakibine saygılı olmayı temel alan bir centilmenlik,
Risk alma.
Özel yetenekli çocukların eğitiminde satranç; özel yetenekli çocukların eğitimi, özel konumlarından dolayı eğitim önceliğine sahip olmalıdır. Bu potansiyelin eğitimi birçok açıdan önemli ve stratejik görülmektedir. Üstün ve özel yetenekli çocukların eğitiminde birçok araç zenginleştirici ve tamamlayıcı olarak kullanılabilir. Bunlardan biri de satrançtır.